Cihat
Cihat (Arapça: جهاد "cihad" ), İslami bir terim. Arapça "mücadele" kökünden gelir ve güncel Türkçede çoğunlukla "İslamuğruna savaşma" anlamında kullanılır.
Arapçada cihad sözcüğü c-h-d kökünden türemiştir. Cehd, "gayret etme", "bütün gücünü kullanma" mânâsında, cihad ise geleneksel anlamda silah ve savaşları da kapsayan "mücadele" anlamında Kur'an ayetlerinde de kullanılan Arapça bir kelimedir.
İslam'a göre cihat dört şekilde gerçekleştirilir: kalp ile, dil ile, el ile ve kılıç ile. Bunlardan ilki insanın Şeytan ile mücadele ederek kalbini temizlemesi anlamına gelir. İkincisi İslam'ın dil ile yayılmasıdır. Üçüncüsü insanın doğru şeyleri yapması anlamına gelir. Dördüncüsü ise inançsızlarla ve İslam düşmanları ile fiziksel savaş anlamına gelir.
İslam'da semavi dinlerin mensupları kabul edilen Hıristiyan ve Yahudilerin cihat konusunda özel bir durumu vardır. Bunlar ya İslam'a geçmek ya da İslami yönetim (şeriat) altında kendi dinlerini yaşayarak baş vergisi (cizye) ve toprak vergisivermek zorundadır. Eğer her iki seçeneği de reddederlerse bu gruplara karşı da cihat ilan edilir.
Çağdaş İslam'da insanın kendisi ile olan cihadı özellikle vurgulanır.Diğer milletlerle savaşa, sadece inancın tehlikede olduğu durumlarda ve savunma amaçlı olmak kaydıyla izin verilir.
Kur'an'da cihat
Kur'an'da Allah yolunda savaşı veya mücadeleyi teşvik eden ayetlerin bazıları şunlardır:
- "Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resûlü'nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın." (Tevbe suresi, 29.)
- ''Şunu da bilin ki, eğer Allah'a ve hak ile batılın ayrıldığı gün, iki ordunun çarpıştığı gün kulumuza indirdiklerimize iman etmiş iseniz, ganimet olarak aldığınız herhangi birşeyin beşte biri allah'ındır, peygambere, yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir.''(Enfal suresi, 41)
- ''Fitne kalmayıncaya ve din tümüyle Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaş. Vazgeçerlerse kuşkusuz ki Allah, ne yaptıklarını iyice görecektir. '' (Enfal suresi 39.)
- '' İnsanları rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütlerle çağır ve onlarla olan mücadeleni en güzel şekilde yap.şüphesiz ki rabbin, onun yolundan sapanları en iyi
bilendir: doğru yolda olanları en iyi bilen de o'dur.'' (Nahl suresi, 125)
- "Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler. (Bu yolda) hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. İşte bu, Allah’ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir. (Maide suresi 54)
- "Allah, sizi, din konusunda sizinle savaşmamış, sizi yurtlarınızdan da çıkarmamış kimselere iyilik etmekten, onlara âdil davranmaktan men etmez. Şüphesiz Allah, âdil davrananları sever. (Mumtehine suresi 8)
- ''Ey peygamber! Kafirlere ve münafıklara karşı cihad et ve onlara karşı çetin ol.'' (Tevbe Suresi, 73. Ayet)
- Allah'ın Resûlüne karşı gelerek geri bırakılanlar, oturup kalmalarına sevindiler. Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihad etmek hoşlarına gitmedi ve "Bu sıcakta sefere çıkmayın" dediler. De ki: "Cehennemin ateşi daha sıcaktır." Keşke anlasalardı. (Tevbe Suresi, 81. Ayet)
- ''Allah yolunda savaşın ve bilin ki şüphesiz Allah hakkıyla işitendir ve hakkıyla bilendir.'' (Bakara Suresi, 244. Ayet)
- ''Mü'minlerden özür sahibi olmaksızın oturanlarla, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler eşit olamazlar. Allah, mallarıyla, canlarıyla cihad edenleri, derece itibariyle, cihattan geri kalanlardan üstün kılmıştır. Gerçi Allah hepsine de en güzel olanı vadetmiştir. Ama mücahitleri büyük bir mükafat ile, kendi katından dereceler, bağışlanma ve rahmet ile cihattan geri kalanlara üstün kılmıştır. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.'' (Nisâ Suresi, 95. Ayet)
- ''Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının, ona yaklaşmaya vesile arayın ve onun yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.'' (Mâide Suresi, 35. Ayet)
- ''Ey Peygamber! Kafirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran. Onların varacağı yer cehennemdir. Ne kötü varılacak yerdir orası!'' (Tahrîm Suresi, 9. Ayet)
Fıkıhta
Cihat bazı fıkıhçılar tarafından bazı hadislere dayanılarak iki kısma ayrılmıştır; büyük cihat, küçük cihat. Büyük cihat, insanın benliğinde barındırdığı kötülüğe ve dünyevi zevke olan yakınlığına karşı verdiği mücadele olarak tanımlanmıştır. Küçük Cihad ise; islamı savunma, hakim kılma ve fiili savaş anlamda dini mücadeledir.
GEL GELELİM İŞİD ISIS VS ADLA ORTAYA ÇIKANLARIN YAPTIĞI CİHAT CİHAT DEGİLDİR KARDEŞLERİM.. ALLAH RAZI OLSUN